BOŞANMA DAVALARINDA ORTAK VELAYET 

BOŞANMA DAVALARINDA ORTAK VELAYET 

Boşanma davalarında taraflar arasındaki en büyük problemlerden birini müşterek çocuğun velayetinin kime ait olacağı hususu oluşturmaktadır. Bilindiği üzere, taraflar boşandıktan sonra  18 yaşından küçük çocukların velayetinin anne ya da babaya verilmesi gerekmektedir.Özellikle anlaşmalı boşanma davalarında, taraflar çocukları üzerindeki haklardan feragat etmek istememekte ve velayeti ortak olarak almak istemektedirler.Bununla birlikte iştirak nafaka hususunda  da taraflar arasında birlik sağlanmaktadır.

Anlaşmalı boşanma davalarında tarafların evlilik birliğine dair tüm hususlarda anlaşmaları gerekmektedir. Taraflar anlaştıkları hususlara dair hazırlayacakları protokolü mahkemeye sunarlar. Söz konusu protokolde, müşterek çocuğun velayet durumunun da düzenlenmesi gerekmektedir. Ortak velayetin talep edildiği durumlarda, bununla birlikte çocuğun hangi tarafın yanında ikamet edeceğine de karar vermeleri  ve bu hususu protokolde belirtmeleri de gereklidir.

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda ortak velayete ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Ek -7 Nolu Protokol 5.maddesinin onaylaması ve Yargıtay kararlarının bu yönde değişmesi sonucu mahkemeler tarafından ortak velayet konusunda karar verilmeye başlanmıştır.

Tarafların bu konuda anlaşmalarına ve ortak velayete karar vermelerine rağmen, bazen hakimler çocuk hangi taraf yanında ikamet edecekse diğer tarafla kişisel ilişkinin de protokolde ayrıca düzenlenmiş olmasını aramaktadırlar. Aile hukukunda hakimin takdir yetkisi oldukça geniş olduğundan çocuğun çıkarlarını gözetmek ve ileride oluşabilecek olası sıkıntıların önüne geçmek amacıyla, çocuğun hangi günlerde ve  ne kadar süre ile diğer tarafla görüşeceği hususunu da karara bağlamaktadırlar. Bu nedenle  protokolde bu konunun da net bir şekilde düzenlenmesi, duruşma sırasında tarafların isteği dışında mahkemenin re’sen yapacağı düzenlemelerin önüne geçmek bakımından faydalı olacaktır.

About The Author

Leave Comment