İŞ HUKUKUNDA HİZMET TESPİT DAVALARI ve HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

İŞ HUKUKUNDA HİZMET TESPİT DAVALARI ve HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

İşçinin çalıştığı işyerinde bir iş akdine bağlı olarak çalışmasına karşın, işçinin çalışmasının SGK’ya bildirilmemesi,çalışmaya başladıktan sonra geç bildirim yapılması ya da prime esas kazançlarının eksik olarak bildirilmesi durumlarıyla sıkça karşılaşılmaktadır. İşte böyle durumlarda işçi tarafından açılması gereken davalar hizmet tespit davalarıdır.
Hizmet tespit davaları ile ilgili dikkat edilmesi gereken en önemli husus; kanunda düzenlenen 5 yıllık hak düşürücü süredir. Hak düşürücü sürenin kamu düzeninden olması sebebiyle taraflarca davada ileri sürülmese dahi hakim kendiliğinden bu hususu dikkate alır.
5 yıllık hak düşürücü süre; kesintisiz çalışması olan kişiler bakımından işçinin söz konusu işyerinde çalışmasının sona erdiği yıldan itibaren hesap edilir. Örneğin; işyerinde ilk 3 sene sigortasız çalışan bir işçinin 3.sene sonunda sigortasının yaptırılmış olduğunu ve bu şekilde 4 sene daha çalışıp sonrasında ayrıldığı bir durum düşünelim. Böyle bir durumda işçinin dava açmak için dikkat etmesi gereken 5 yıllık hak düşürücü süre, işten ayrıldığı 4.seneden itibaren başlayacaktır.

YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ E. 2002/1889 K. 2002/2474 T. 21.3.2002:
Davacı davalı işverene ait işyerinde 1.4.1981 tarihinden beri çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece 02.11.1989 tarihinden önceki çalışmanın hak düşürücü süre nazara alınarak reddine karar verilmiş ise de, davacının devam eden çalışması nedeniyle 506 Sayılı Kanunun 79. maddesinin 10. fıkrasında öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre gerçekleşmemiştir. Yani mahkemece kabul edilmeyen kısım hak düşürücü süreye uğramamaktadır.
Bu maddi ve hukuki olgular karşısında 2.11.1989 tarihinden önceki sürenin hak düşürücü sürenin dolmasından dolayı reddi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No:2008/8258 Karar No:2010/5064 K. Tarihi:8.4.2010
Dava, 506 Sayılı Kanun’un 79/10. Maddesine göre açılmış bir hizmet tespiti davasıdır. 506 Sayılı Yasa’nın 79/10 maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan itibaren (işyerinden ayrıldıkları yılın sonundan itibaren) 5 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeye başvurarak dava açtıkları ve iddialarını kanıtladıkları takdirde, mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları sigortalı hizmet olarak değerlendirilir. Öte yandan,çalışma ilişkisinin kesintisiz biçimde sürdüğü durumlarda; bir başka anlatımla blok çalışmanın varlığı halinde ise, bildirim dışı çalışmalara ilişkin iddia yönünden 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak,
Blok çalışmanın sona erdiği yılın sonu esas alınmalıdır.

About The Author

Leave Comment